Ne zaman baksam iki kişisiniz,
Saçlarında yeniden doğuyor Medusa.
O büyülü aynayla konuşuyorsun yine,
Ötede gözlerin mor bir krizantem çiçeği…
Çok uzakta yıldız kaydırağı,
İğnenin deliğinden geçtiğimiz o yer.
Ellerinde büyüyor çobandeğneği sarmaşığı,
Yüzünde ortanca beyazlığı dolunayın…
Düş bazen bir fotoğrafta çıkar karşına,
Donuk ve solgun bakır gibidir.
İçinin kalaylandığını hissedersin o an,
Yüzünün yangınından arta kalan kül misali.
Söyle yüzü nasıl soğur insanın,
Niçin akar yaş kömür gözlerinden kardan adamların.
Ayazda kalmış dal üşüyünce,
Neden anımsar çiçeğini?
Kimse kimsenin yalnızlığını bilmez,
Herkes biraz yalnız yürür kendine;
Şu suskun lilyum çiçekleriyle örtünen tenin,
Şu sevmedim diyen eşkıya gözlerin bile.
Nehrin koynunda uyur su samuru,
Asılır düşlerine çan çiçekleri,
Çölün yüreğinde özlemdir vaha,
Kalkıp gelsem karadut ağacı olur tenin.
t.kurt
3 Kasım 2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Yeni adresim
ara ara aşağıdaki adresimde yazacağım https://atesinsesi.wordpress.com/ /
-
Kimi kadınlar vardır nehirlere benzer Denize dökülmeyi düşler masmavi bakışları Oysa bir tek zamandır bunu başarabilen Işığ...
-
Suların duru, masalların gri olduğu bir ülkede; saçları temmuz güneşinde kızaran başağı andıran, gözleri karanlıkta gümüş ayd...
-
bilir misin lavanta kokusunu? hiç rastgeldin mi gün batımına? çok konuşasın varken,susup kaldığın olmadı mı hiç? yoksa ...
2 yorum:
Yine güzel,yine çok güzel!!
sözcüklerin ve kalemin yüreğinin uçsuz sesi gibi...yüreğine sağlık çok güzel
Yorum Gönder