26 Ocak 2015

UZAĞA DAİR





Tersane işçileri işe gidiyor gün doğarken
Sıcak simit kokuyor ortalık
Trenler yalnızlığımı taşıyor ötelere
Yoksul bir halk gibiyim sensiz.

Oysa kimsin ki;
Bir anlamın ötesinde neyim var, gözlerine sığınan.
Ölüm meleği gelip fısıldıyor gittiğini
Gitmekte var, diyorum, dönüp de bulamamak da
Kuşku kuyusu kalbim.

Güvercinlerin terk ettiği bu şehirde
Ellerimde şarabi kederlerin dizginleri
Salındığım kör kuyularda
Hep yanı başımdaydı soluğun.
Bir fısıltı gibi içten ve doğası gereği
Ay kadar yalnız, gece kadar sonsuz...

2

Görüyor musun yıldız dolu yine gökyüzü.
Kimi bağırarak şiir okumakta,
Kimi suskun, dinler gibi yalnızca.
Haydi, söyle sevgili hangi yıldız bizi çağırmakta komüne.

Gök kuduruyor, ufukta fırtına,
Çan çiçekleri topluyorum sana,
Uyuyup, uyanıyorum,
Varamıyorum sabahıma...

3

Bir yıldız karanlığın yastık ucuna koyup başını dalıyor uykusuna,
Sabahın göğsünde uyanıyor güneş.
Vızıldıyor yaban arısı,
Irmağın çağıltısını,
Susuyor şair…

İki şehri birbirine taşırken güvercin postaları,
Kalbimin karakutusunda ölmüş bir türkü oluyor adın.

4

İsli yalnızlıklardan geçtik,
Paslı, gri maskeler taktık,
Aldanmayı denedik çok kez,
Ama olmadı, birikti yine kalanlar aynı düşte.
Sevmek bir şehri yakmaktı,
Küllerinden doğmaktı belki.
Kelebek göçleri gibi kalabalıktı acılarımız,
Deniz kınına küsmüş,
Yılanımız kavına eskimişti,
Aynaların öte yüzünde suspus griliklerdik biz...

5

Tut ki saçlarını örüyorsun atkuyruğu,
Bir kız gülümsüyor yüzünde yeniden.
Tut ki atlıkarıncada bir çocuğuz,
Dağlarımıza sürüyoruz gecenin mor atlarını.

Tut ki ben hiç sevmemişim seni,
Bu gece yıldızlarda yitik
Sırlarımızı örüyor zamanın örümceği
Susmayı öğrenmiş kalbimiz.

Tut ki ölmüşüm,
Cehennemliğim,
Ne çıkar...
Tut ki hâlâ seviyormuşum seni.


Temel Kurt

10 yorum:

beenmaya dedi ki...

tut ki hep sevecekmişim
en çok kendimden saklayarak...

Cyrstalline dedi ki...

tut ki yerçekimine hasretmiş gözümde iki damla
tut ki zaten hep yalnızmışız adına aşk denen oyunda
tut ki ben ölmüşüm
ve sen zaten hiç can bulamamışsın viran hayatımda....

sevgimle
hep...

hayat türküsü dedi ki...

de bakalım Temel;
Memleket mi yıldızlar mı
Gençliğimiz mi daha uzak

nehiro dedi ki...

tek tek yazılan bu şiirlerin hepsi bir arada... sanki sokağı döşeyen taşlar gibi...

karaderibeyazmaske dedi ki...

Ateşin sesi
böylesine gür ve kızıl soluklu çıkmazdı, o sese renk veren güzellik olmasa...
ateşin sesini söndürmek mümkün olmaz dı..yenilgilerle bilenmiş bir kından çıkmış olmasa..
velhasıl ateşin sesine ve ona can veren ruha bende de merhaba!
iyiki varsınız..
Volkan Kemal

yaz-(s)aklan-kaç dedi ki...

bir ışık bir ışığa baskın gelirse, diğer ışık sönük kalırmış, o zaman geceler, lütfen değmesin birbirlerine ay ve yıldızlar...

reyhane dedi ki...

Susmayı öğrensin kalbim yeter

maviye iz süren dedi ki...

olasılıklar olanaksızlıklar belki de aşkın közlenen ateşini yeniden yakmaya neden olan durumlar.

Hamiyet Akan dedi ki...

Sevgi denen olağanüstü duygu ne çok şeyi öğretiyor insana ve bu şiir işte bir şair severse böyle sever dedirtecek kadar güçlü.

serenity. dedi ki...

Sevmek ıssız bir ada gibi onu özlemek hem huzurlu hem yalnızlık hissettiren bir duygu.
Ayrılıklar bukadar acı olmasa aşktan korkmazdık.

Yeni adresim

ara ara aşağıdaki adresimde yazacağım https://atesinsesi.wordpress.com/ /