28 Kasım 2010

...

öyle güzelsinki içimde
iki satır dizeye sığdıramıyorum seni...

t.kurt

25 Kasım 2010

özlem

Zaman uzuyor
Sular ki gene yemyeşil akmakta
Yorgun bir ırmak gibi bedenim
Tutuklu kalmışım kendimde
Bütün kapılarımı yalnızca sana açmak istiyorum…

Oysa ben hiçbir zaman bir çilingir olamadım!

t.k

24 Kasım 2010

yokuş aşağı





Kaç saattir böyle dikelip kalmışım burada, neden sürekli denizin gri maviliğine bakıyorum, bilinmez. Ama benim tek bilebildiğim senin yokluğunun acısı. Ah keşke bi Neruda şiiri gibi sımsıcak yanı başımda bitiversen, sussak ve bizden geriye bir denizci düğümü kalsa. Çözülmesi kolay ama unutulması zor…

İnsanlar bu ömür denen yolda artık iyice böcekleştiler sevgi günlük, ne yazık ki kimse artık kendi hayatına da ait değil. Günler kalplerimize yalanların ağını ören bir örümcek masumiyetiyle tükenip gitmekte. Beni mesela artık hiçbir inanç kurtaramaz. (Evet, biliyorum az önce sana ondan bahsedende bendim)

Uzaktan bir yük gemisi geçiyor, bir nazım dizesi gibi ağır ağır ve dalgaları yararak. Onun ardında bıraktığı izlere dalıp gidiveriyorum. Birden çocukluğum geliveriyor aklıma, siyah önlük giyinmişim ve hep vapur resimleri çiziyorum defterime… gözlerimin altına sakladığım ne çok hatıra var bi bilsen sevgili günlük.

Denizin gri boşluğunda dalıp gitmişken ansızın cep telefonum çalıyor, anlaşılan o ki hayat acımasız sesiyle beni gene yanına çağırıyor. karanlık bir odada kağıdın yüzünde beliren fotoğraflar gibi suretime bürünüyorum yeniden.

8 Kasım 2010

bazen

ümitleri bile koruyamadığımız zamanlardan geçiyoruz,
bazen hayatı sevmemek içimde bir fidan gibi büyüyor

...

2 Kasım 2010

Yeni adresim

ara ara aşağıdaki adresimde yazacağım https://atesinsesi.wordpress.com/ /