13 Eylül 2010
BAZEN
bazen eylül yağmurunun penceremdeki tıpırtısına benziyordu bakışların,
bazen kar altında bir Anadolu kasabasına giden
uzun yol otobüslerinin buğulu camlarına.
bazen yanına gelmekten korkup bir sigara daha yakıyordum,
bazen korkularımı yenip gül bahçende korkuluk oluyordum.
bazen hüzünlerim mavi,
bazen esmer
ama mutluluk ikimize de çokça hep uzaktı...
t.k
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Yeni adresim
ara ara aşağıdaki adresimde yazacağım https://atesinsesi.wordpress.com/ /
-
Yağız atın derisinde şaklayan kırbacın sesi Arnavut kaldırımlarıyla döşeli sokağın diğer ucundaki iki katlı ahşap evin önünde oynayan kızlar...
-
"Pazartesiler karışmış Salılara Ve hafta bütün bir yılla: Kesemez zamanı Bezgin makaslarınız sizin Ve günün bütün adları Yıkanıp gider ...
-
seninle anlam bulan kırmızı soluğum yüzümün o suskun mavisi her şey ölüyor sevgili. oysa sen çocuk İsalar gibisin hâlâ! öptükçe ellerini, ye...
5 yorum:
bazen aşılır yedi düvel
bazen kafa tutulur ağyara
bazen bir martı kadar özgür
ve bazen de bir forsa kadar mahkûm...
Ben almanyadan sevgi, gercekten cok guzel bir blog, eger twitter veya facebook sayfasi varsa hemen
ekliycegim.
ateşin sesi, hep yaz, durma sen hep yaz. çok güzeldi. ve tam da bu cümleler gibi yaşadığım bir an da okudum.
"ki hüznü bir mavilik duygusuna bozar gideriz biz
çünkü biliriz yılkılarımız serin yaylalarda üreyecek"
turgut uyar'ın çok sevdiğim bu dizeleri armağan olsun dizelerine, olsun ki hüzünlerin bozulsun, çok güzeldi temel...
Arada sırada kızıl yeleli atım dörtnala koşar iken tökezler ayağı ama aşk bu ya,bir kere bile kurşun sıkıp da atımı öldürmedim...Yaşadı namussuz....
Yorum Gönder