
Serin vaat edici bu nisan gecesi sokak lambalarının ışığında kaldırım taşlarına bir gözyaşı iriliğinde düşen yağmur taneciklerine dalıp gitmişti gene. Daldıkça arınıyor; külden çamura, çamurdan kana, kandan cana yeniden hayat sunuyordu içindeki yelkovan kuşlarına.
Uzakta, karanlık ıssız gecenin öte ucunda bir yıldız değdi gözüne. Yüzü ışıdı. Şeker pembesinden süt mavisine yumuşadı yanakları. Şefkatin, adanmışlığın izinde paytak paytak emekleyen minik ördek yavrularının sımsıcak yüreğiyle onu çağırıyordu El Dorado’ya mayısın ateşten sesi. Sustu. Bir efsunlu gülümseme uçkun verdi dudağının ucundan. Aşkın ve hayalin altın şehrine yumdu gözlerini.
El Dorado oradaydı! İnananlar için bir adım uzakta.
t.kurt
3 yorum:
ördekleri takip etmek lazım..o tepeciğin ardındaymış... bir rivayete göre aynanın arkasında, bir diğerine göre karşı kıyıdaymış... şeftali kabuğunun altında bile arayan varmış.. gözlerini kapatıp, rüzgara sorarsan tarif edermiş...ama en kestirme yol içinden geçermiş..
Eldorado... Nerde?
El Dorado’nun yıldızıydı uzaktaki
Aşkın ve hayalin altın şehri
Tüm nehirleri aşarak varılırdı oraya
Ya da kalbindeki o kısacık
Pürüzsüz mavi yoldan
sevgimle kal ateşinsesi. çavbella.
Yorum Gönder