
Suları zamanın sessiz tanıklığında akan o ırmağın üzerine kurulu ömür köprüsünün kilit taşıydı şairin aradığı. Kandilin mavi ışığı söndükten sonra karanlıkta önce kendine anlatmaya başladığı, sonra o ölü kağıtlara yazdığı anılardı bu söylence. Evet hep karanlıkta anlatıldı, çünkü o yaşlı ışık asırlardır bir türlü öğrenememişti sır tutmasını.
Ben ki; işte o sırlanmış kağıtların okuyucusuyum ey kanlı tarih, ey ışığı doğuran ana, ey güneşe tapan toprak, ey ateşi gizleyen kül, işte ben ki o sırlanmış kağıtların yalancısıyım.
Ki kadim aşkın yalancısı.
O aşk ki bütün yeminler hep onun üzerinedir, o aşk ki her şeyin kilit taşıdır. Senin, benim, nar ağacının, beklediğimiz haberin, sakladığımız sırrın, gümüş aynanın, o yenilmez kılıç balığının, her şeyin kilit taşıdır.
T.KURT