6 Ekim 2015

BEKLEMEYE DAİR...





"İstanbul da İstanbulluğunu yaşıyor gene. Kuzeyden, Haliç üstlerinden çıkıveren kış azgını kara bulutları, maviliklere mızrak gibi çakılmış minarelerin onuruyla kabaran, kurşunlu, ağırbaşlı kubbeleri, körolası açlığın kavgasında tedirgin dolanan delifişek martıları, gelin gibi gezinen tekneleri, Boğaz'da yarışan lüferleri, istavritleri, uskumruları, kuyruğu sokakları süpürerek götüren derya kuzusu torikleri, balıkçı tablalarına manda gibi serilmiş, Marmara'da ırıpları paralayan orkinoslarıyla; Langa'dan, Hacıbayram'dan, Topkapı dışlarından Yakacık'a, kenti çevrelemiş bağları, bahçeleri, bostanlarıyla; çivi kestiren poyrazların yolunu keserek saldırıp denizleri, insanları allak bullak eden yapışkan lodosları, lokanta vitrinleri önünden yutkunarak geçen işsizleri, açları; çamurlu izbe sokaklarda şölen çağrısı gibi yayılan kızarmış balık kokularının mutsuz ettiği yabanıl sokak kedileriyle sekiz yüz binlik İstanbul kenti, kıran kırana savaştaki bir dünyanın ortasında, boynunu bükmüş, karanlık bir beklenti içindeydi. Yalnız İstanbul mu, tüm Türkiye bekliyordu bu acılı karanlık içinde. Tür tür, biçim biçimdi bekleyenleri ülkenin. Ağa çiftliğinin kapısındaki çoban köpeği gibi bekleyenler vardı. Kocası savaşa gönderilmiş, gözleri uzayıp giden yollarda asker karısı gibi bekleyenler vardı. Karaya çöreklenmiş, çatal dilli bozyılan gibi bekleyenler vardı. Kesim yerinde toplaşan sürüsünün başına dikilmiş celep gibi bekleyenler vardı. Susuzluktan kavrulan topraklarında yağmur duasına çıkmış köylüler gibi bekleyenler vardı. Hana yıktığı kervanındaki mallara alıcı gözleyen vurguncu bezirganlar gibi bekleyenler vardı. Karanlıkta direğe çekilmiş kızıl bayrak gibi dondurucu yellerde çırpınarak yürüttükleri acılı kavgada bekleyenler vardı.... "*



DEVRİM

Bir avuç ışığa sarkıtılan kovadır devrim
kuyu kadar derin
kuyu kadar karanlık bu dünyada…

Çocukların gözlerinde uzak bir yıldızın ışıltısı
ellerinde yaprak yaprak karanfil sevincidir devrim.

Bir bakmışsın yanı başında kıyı
bir bakmışsın ufukta kaybolan gemidir devrim.

Sonu sevmekle biten bütün cümlelerde
bir zamirin aşkına benzer devrim...

t.kurt





* Vedat Türkali'nin Güven romanından alıntıdır
kakakatür: Hanzala/fethi el naci/barışı bekleyen çocuk

Hiç yorum yok:

Yeni adresim

ara ara aşağıdaki adresimde yazacağım https://atesinsesi.wordpress.com/ /