14 Aralık 2014

Z RAPORU

Çin Seddi bitince nereye gitmişti o duvarı yapan işçiler? Brecht'in bu sorusu çıkmadı aklımdan gün boyu, hava da yağmurluydu zaten, içimi umutsuzluk kaplar yağmur durmadan yağdıkça. En çok nisan aylarını severim,çünkü başkadır nisan yağmuru, güneşin battaniyesine sarılmış bir peri gibidir. Çok şiir karaladım nisana dair...
Televizyonda haber izleyemiyorum epeydir, sırf bu yüzden belgesel manyağı oldum çıktım zaten ama ne yaparsam yapayım memleketimin z raporu çıkıyor yoluma karşıcı. Keşke bir kirpi gibi doğuştan oklarıyla var olan Aşil olsaydım ve kimse vuramasaydı beni topuğumdan, ölümsüzlük ölmemekte değil, işte en çok bunu öğren mişimdir Neruda şiirlerinden.
İsmail Beşikçi gibi sakin olabilseydim keşke,ama ben beceremiyorum bunu. Kürt halkının kendi kaderini tayin etmesi kaldıkça sayın başbakanımızın iyi niyetine. Şimdi kim bilir hangi kıyısında dünyanın niyet çektiriyordur bay Obama tavşanı Baks Bani'ye.
 İşçi ölümleri,trafik canavarı, Arap baharı, Gazi koşusu, Fenerbahçe'de ki kötü gidişatta Aleks'in rolü, Orhan Pamuk'un dedesi Cevdet Bey'in ruhunu fincana hapsedip istediğinde çağıran Borges tiyze, Can Yücel'in kendisine küfretmesi için sıraya yazılmış ama hala sırası gelmemişler arasında bu günü geçireceğim bir yevmiye bulma telaşı içinde düşüne durmaktayım James Joyce'nin Ulysse'sini niye yazdığını.
Türkiye'nin şeriata gittiğini bilenler acaba biliyor mudur parası olanların önce cep telefonunu değiştirdiğini de. İphone'de karpuz kesmece oynamak mı güzeldir, yoksa twit atmak mı?
Neden hala dört Ermeni iki Kürt'e, iki Kürt bir Türk'e anca eşittir. Nelson Mandella bir mandalina türü müdür, diye bir soru çıksa kim bir milyon yarışının finalinde ipi göğüsler mi gemici Simbat'ın bilmem kaç göbek öteden akrabası Bay K?
Elsa'nın gözlerini okumak istiyorum kulağına, eğil biraz, şöyle az profilden bakıver ya, göğsünün çatalını neden o kadar kapatırsın ki; olmadı kara çarşafa girseydin bari. Korkma sevgilim Sosyalizm gelemez bu parka, girişte Polat Alemdar'ın adamları tam tekmil nöbet tutmakta. F tiplerinden firar edip köstebek Aşil'den yardım almaları da zor artık...

Sigara sağlığa zararlı ama zararlı değil savaşlar hala. Hala. Halaaaaaaa!(Nazım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hala!)

9 yorum:

Adsız dedi ki...

Kimse bize sormuyor, sen ne istersin diye..Onlar büyük abilerinin istekleriyle insanları insanlara düşman etmenin telaşesinde.. Başka bir dertleri yok..

Adsız dedi ki...

dünyayı güzellik kurtarır, ikiyüzlülük paramparça eder.
insan olmak, zerdüşt olamasak da anlamaya çalışmak demektir.

Adsız dedi ki...

ben şunu anlayamıyorum madem şair özgürlükçü ve humanist. ayrımcılığın her çeşidine karşı da neden sevgiliye çarşafa girseydin bari diye konuşur ki. muhafazakar olmak suç mu? yargılamak yine de kolay işte. sorun burda bence her ne kadar özgürlükçüyüm halkların kardeşliği söylemlerini dilinizden düşümeseniz de ayrımcısınız. insanı hala kıyafetiyle yargılıyorsunuz. bu zihniyet değişmedikçe o halkları anlatmak şuna benziyor sayın şari:

''ve asfalt cinsel kavramlarla
halkların kalkışını anlatıyordu''

atesinsesi dedi ki...

adsız yorumcuya cevap..

öncelikle özgürlük aydınlanmanın değerleriyle var olur. aydınlanmanın değerleri asla ötekileştirmez. fakat ötekileştiren düşüncelerin yasaklanmasıda gerekir. misal faşizmin yasak olması da özgürlüktür,dinin tabularının tartışılması da. turan dursunun başına gelenler apaçık ortada iken dinin akıl dışılığının sorgulanmaması özgürlük olamaz. yukarda yazılan makalede aktarılan ana düşünceyi daha iyi kavramanızı ve her düşünceye gülümsemenin özgürlük olmayacağını bilmenizi dilerim.

Adsız dedi ki...

burda dinden ya da faşizmden bahsetmedim. tabii ki bu korkunç kavramlar yasaklansın acı çektircekse. insanlar dinin ya da ırkının doğrultusunda kıyafet seçmez 'bazen'. bu konu daha çok psikolojiye de yakın. Turan Dursun'un nerelerden, nereye geldiğini, nasıl bir aydın olduğunu çok iyi biliyorum. bazı köhne beyinlerin kendi çıkarlarınca kullandıkları dini ve insana olan zararlarını gayet iyi biliyorum. benim anlatmak istediğim, muhafazakar demek eğer dinle bağdaştırılıyorsa buna karşıyım. fakat insanın kendi düşünce ve erdemleriyle alakasıysa saygı duyulması gerekmez mi demek istedim. yazınızı başından sonuna çok iyi anladım sayın şair.

atesinsesi dedi ki...

elbette muhafazakarlık sadece dinle ilintili bir tercih değil, o zamanın bu anında egemen olanların egemenliklerini sürdürme gayretidir. birbirimizi anlıyoruz,herkesin birbirini anlaması, barış ve sevgi dolu yarınlarda buluşması dileğiyle

Adsız dedi ki...

sevgi dolu yarinlara hala inanmaniz ne guzel sayin sair bu arada adsiz degilim adim gul.

maviye iz süren dedi ki...

gerçekler.

Adsız dedi ki...

gül kimse çok edepsizmiş...

Yeni adresim

ara ara aşağıdaki adresimde yazacağım https://atesinsesi.wordpress.com/ /