Ölü denizyıldızları toplamaktan geliyordu adam
Rüzgâra yoldaş kırlangıç sürüleri geçiyordu uzaklardan
İğnenin deliğinden görülen yitik bir kenttin
Altın anahtarını arıyordu sözcükleri
Maviliklerin çalkantısına karışıyordu motor sesleri
Saçları balıksırtı gümüş saplı bir hançer gibi parıldardı göğsünde
Kaybolduğu o yapayalnız ormanda ardında pirinç tanesi izleri yitik zamanların
Bir keman teli olurdu ağlayınca gözlerinden süzülen her damla
En uzak kıyısıydı mavinin denizkızlarının yaşadığı o kentler.
t.kurt
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Yeni adresim
ara ara aşağıdaki adresimde yazacağım https://atesinsesi.wordpress.com/ /
-
Yağız atın derisinde şaklayan kırbacın sesi Arnavut kaldırımlarıyla döşeli sokağın diğer ucundaki iki katlı ahşap evin önünde oynayan kızlar...
-
"Pazartesiler karışmış Salılara Ve hafta bütün bir yılla: Kesemez zamanı Bezgin makaslarınız sizin Ve günün bütün adları Yıkanıp gider ...
-
seninle anlam bulan kırmızı soluğum yüzümün o suskun mavisi her şey ölüyor sevgili. oysa sen çocuk İsalar gibisin hâlâ! öptükçe ellerini, ye...
5 yorum:
Hiç ulaşamayacaktı o kente, denizden korkan adam..
Ve, iğne deliğinden izlemeye mahkûmdu kenti, sözcükler yine dilinde..
-mka-
Hey Kaptan!Bi cay koysana , ben geldim:)
''Bir keman teli olurdu ağlayınca gözlerinden süzülen her damla''
Keman... -ki, ağlar her dokunuşta ince ince... Ve bir sızı sarhoşluğudur, gönül de her nağmesi...
Sevgi ve tebessümüm ile...
kıyılarına geldim bak senin, eskileri çok merak ederim...t. kurt sen misin?
Eskiden öyle derlerdi şimdi kısaca ateşinsesi:))
Yorum Gönder