
Onu düşününce yüreğine bir altın gömdü. Bir gün sonra bir ağaç filiz verdi gömdüğü yerde, yaprakları altın sarısı bir ağaç. Rüzgârın uğultusu bin yıldır susmayan bir arp gibi hışırdıyordu o altın sarısı yapraklarda. Üç gün sonra ilk altınları toplamaya başladı. Yağmur damlacıklarıyla pırıl pırıl parıldayan çil çil altınlardan ne kadar toplarsa toplasın asla eksilmiyordu altınlar.
Adanmışlığın ve aşkın Amentüsüydü bu bereketin sırrı.
Temelce
Temelce
7 yorum:
Çünkü aşk beraberinde çoğalmışlığıda getiriyordu...
ve hiç eksilmiyordu sımsıcacık gülüşlerde...
blogdan geldim ziyaretinize..daha çok arşivinizi okumak için.blogspota yabancıyım ama görmemiş olmam imkansız sanırım..takipte olacağım
selam olsun
aşkın ametüsü.. inanmışlık..adanmışlık..
Simyacı sensin işte:)
Teşekkürler...
Beyaz başlı başına iltifat gibi geliyor bana. Çok seviyorum beyazı. Kar gibi, pamuk gibi, bulut gibi.
bereketli bir anış..
bereketin sırrı belki de duyulmayan bir sesin çığlığıdır..
Yorum Gönder